Ya Geo ya da Bilim ve Gelecek dergisinin bir sayısındaydı ama kimin hangisindeydi hatırlamıyorum. İnternette çok aramadım ama bulamayınca üşendim. Bunun deneyini yapmışlardı birtakım memleketlerden gelen bilimkişileri. Piyano çalışması yapanlarla, piyano çalışması yaptığını konsantre bir şekilde düşünüp hayal eden insanların beyin aktiviteleri, yorgunluk miktarları ve harcadıkları enerji birbirine çok yakındı. Hatta, orada da "Peki, spor yaptığımı konsantre bir şekilde bir saat hayal edersem, spor yapmış sayılır mıyım" diye bir soru ile devam ediyordu. Cevabı şu şekildeydi: İlki, bu konsantrasyon aşırı bir konsantrasyon olmalı. Yani, Çılgın Bediş'in transa geçercesine hayale dalışı gibi, "Hooop, heeey" sesleri ile ayılınmayacak kadar derin bir şekilde o hayali yaşamak gerekiyor. Bu kafada canlandırma işlemi, stabil olmalı. Yani bir saat boyunca bırakmamak gerekiyormuş. Hayale dalıp hiç çıkmamak gibi. İkincisi, bunun sonucunda da bir saat kardiyo yapmış kadar olmuyormuşsun ama evet, %50 civarı bir verimle spor yapmış oluyormuşsun.
Ancak, başka bir yerde de tam tersini okudum. O da diyordu ki, evet, beyin delicesine enerji harcıyor ve yoruyor ama beyin zaten hiçbir şey düşünmediğinde veya dinlenme halindeyken de çok enerji harcıyor. Çok ağır bir yük yüklediğinde, o bazal beyin enerji harcamasından çok da yüksek olmuyor. Bu yorulma ve acıkma hissinin de kök nedeni tam olarak belli değildi ama beyin çok uzun süre bir şeyle uğraşmamak üzere programlı. Bir şeylerle uğraştığında, beyin kendi sağlığını korumak için kişiye "Ben yoruldum" sinyali gönderiyormuş. Yani, o yorulmalar aslında beynin seni kandırması ve "Yeter, başka şeylerle uğraş artık" demesi içinmiş.
0